-
Motosiklet Tarihi
Kaynaklarda motosikletin keşfi olarak aynı tarihte gerçekleştirilen iki teşebbüs vardır. 1885 tarihinde Alman Gottlieb Wilhelm Daimler kendiliğinden tahrikli bir motor yapmak için, ön model olarak, iki zamanlı bir benzin motorunu bisiklette deneyerek, motosikleti gerçekleştirmiştir.
Aynı tarihte yine bir Alman, Haury Hildebrand, bisikletin üzerine buhar motoru takarak kendi motosikletini yapmıştı. 1892’de Hildebrand Alois Wolfmüller ile birlikte iki zamanlı sonra da 4 zamanlı motora sahip motosikletler yaptılar. Bu ilk motosikletlerde arka tekerlek motor volanı olarak kullanılıyor, kayışla tahrik ediliyordu. Bütün bu tiplerde birinci motora ilk hareketi pedallarla veriliyordu.
Birinci Dünya Savaşı sonunda daha hızlı ve dayanıklı araçlar yapıldı. Yapıları ağırlaştı, oturma yerleri alçaltıldı. Ön çatala, biniciyi yol şartlarından korumak için süspansiyon takıldı. Motosikletin motor ile arka tekerlek arasına iki-üç vitesli bir dişli kutusu, bir sürtünmeli debriyaj ve rulolu zincirlerle sağlanan bir güç aktarma (zincirle tahrik) sistemiyle donatılmaları en önemli gelişmelerinden biri sayılır. Motor, eski modellerde pedalın bulunduğu yerdeydi. Motosikleti itme mecburiyeti, ayak marşı takılmasıyla son buldu.
Başlangıçta düşük motor gücüyle motosikletler motorlu bisiklet yapısındaydı. Daha sonraları yapılan yüksek güçlü modeller, hem iyi dengelenmemiş olduklarından, hem de motosikletin konstrüksiyon yapısının yeteri kadar güçlü olmamasından problemler çıkardılar. Lehimli, kaynaklı boru kadrolarla yapılan gövde çabuk kırılıyordu.
Daimler ve Maybach, atölyelerinde dört zamanlı Otto motorunu temel alarak benzinle çalışan, hafif ve yüksek hızlı bir motor üzerinde yoğunlaşır. Daimler’in, Otto’nun yanında çalışırken yaptığı benzinli motorlar, dakikada 130 devir yapmaktaydı. Oysa geliştirdikleri yeni motor, dakikada tam 900 devir yapabilmekteydi.